Not:Bu hikayede küçük özgür adamlar kitabındaki eccinnileri çok sevdiğim için bu hikayeye de koydum
Not 2:Eccinnilerin konuşmalarında bir sürü hatlar çünkü bunlar eccinnilerin özelliği. umarım sorun olmaz. Zaten sadece ilk bölümlerde eccinniler var. diğer bölümlerde yoklarç
Bölüm 1:Ecinniler ve İlk Yetenekler
—Hadi Wentwort. Geç kalıyoruz.
—Ama ben okula gitmek istemiyorum.
—Okula gitmek zorundasın.
—Okul berbat bir yer.
—Ama gitmek zorundasın.
—Hayır.
—Anneme söylerim
Kırlar çok güzel yerlerdi. Rengârenk çiçeklerin arasında arılar çiçek çiçek dolaşırdı.
İlkbaharın sonlarıydı. Güneş tam tepedeydi. Okul köyün dışındaki bir nehrin yanındaydı.
Wentwort 7 yaşındaydı. Ablası Lora 12 yaşındaydı. Wentwort okula gitmeyi sevmezdi. Sadece şekeri ve oyunu severdi. Bir de peri masallarını. Lora ise okula gitmekten zevk alırdı. Ders çalışmayı severdi ancak kardeşi yüzünden okula hep geç kalırdı.
—Yine geç kaldınız Bayan Lora. Böyle giderse okuldan atılacaksınız.
—Ama… Ben ee… şeyy… Kardeşim ııı… Kardeşim yüzünden.
—Orası beni ilgilendirmez. Şimdi bütün arkadaşlarından özür dile ve yerine otur.
—Şeyy… Özür dilerim arkadaşlar.
William:
—Bir daha özür dilesin Bayan Lönbeş
Bayan Lönbeş:
—Arkadaşını duydun Lora. Bir daha özür dile.
Lora:
—Ama… Bayan Lönbeş…
Bayan Lönbeş:
—Çabuk ol.
Lora:
—Özür dilerim arkadaşlar.
Bayan Lönbeş:
—Şimdi yerine otur.
Lora William’ın arkasında Tom ile oturuyordu.
Tom:
—Artık Lora ile uğraşmayı bırak.
William:
—Sana ne?
Bayan Lönbeş:
—Tom dışarı çık.
Lora:
—Ama Bayan Lönbeş…
Bayan Lönbeş:
—Sen de Lora
Mecburen dışarı çıktılar.
Tom:
—Bu çocuk beni çıldırtıyor.
Lora:
—Beni de ve kardeşim yüzünden…
Tom onun sözünü kesti:
—Onu bu kadar suçlama. O sadece küçük bir çocuk. Sadece okula gitmeyi sevmiyor o kadar.
Okul çıkışı Lora ile Wentwort eve giderken Wentwort:
—Şeker. Şeker istiyorum!
Lora:
—Tamam Wenwort. Eve varmamıza az kaldı.
Wentwort:
¬ —Ama ben şimdi istorum.
Lora:
—Tamam Wentwort. Tamam. Artık sus
Eve vardıklarında saat ‘5’ olmuştu. Daha doğrusu çiftliğe vardıklarında. Serson ailesi bir çiftlikte yaşıyordu. Lora’nın üç tane ablası vardı: Lilo, Fiona ve Gini. En büyükleri olan Fiona ‘21’ yaşındaydı. Lora, Wentwort’un dünyaya gelmesiyle en küçük kardeş olmaktan kurtulduğu için sevinmişti ancak Wentwort’a bakma görevi ona düşmüştü ve üstelik onun yüzünden okula hep geç kalıyordu.
Çiftlik çok büyük bir yer değildi fakat onlara yetiyordu. Çiftlikte yaklaşık yirmi kişi vardı.
Lora en sevdiği ablası olan Lilo ile koyunları güdüyordu. Hermonie’nin o tarafa doğru geldiğini gördüler. Lilo:
—Sen git arkadaşınla konuş. Ben koyunlarla ilgilenebilirim.
Lora:
—Çok sağ ol abla.
Koşarak Hermonie’nin yanına gitti. Hermonie onların komşusuydu. Lora’nın en sevdiği arkadaşıydı.
Hermonie’nin yanında kardeşi vardı. Adı Micheal’dı. Wenwort ile yaşıttı. Aynı zamanda Wentwort’un en sevdiği arkadaşıydı.
Hermonie:
—Wentwort yok mu?
Lora bunu beklemiyordu:
—İçerde şeker yiyor.
Hermonie kardeşine döndü:
—İçerdeymiş. Hadi sen git Wentwort ile oyna.
Lora:
—Nasılsın Hermonie
—İyiyim. Kırlara gidelim mi? Tom da gelecek.
Lora:
—Olur.
Tom onlara doğru geliyordu. Hermonie:
—Bak Tom da geldi.
Tom:
—Hadi gidelim.
Kırların kenarında küçük bir orman vardı. Bu ormana ‘Kırken’ ormanı denirdi. Kırlarda gezerken bazı çimlerin ezilmiş olduğunu gördüler. Tom:
— Burada ne olmuş?
Lora ormanı göstererek:
—Bu açıklar mı acaba?
Ormanın içinde kocaman dev bir yaratık vardı ve onlara doğru gelmekteydi. Tom:
—Bu yaratık ağaçların nerdeyse üç katı.
Hermonie:
—Kaçsak iyi olur.
Lora:
—Bence de
Hızla çiftliğe doğru koşmaya başladılar. Çiftliğe vardıklarında yaratıktan hiçbir iz kalmamıştı. Hermonie:
—Bu da neydi?
Tom:
—Hiçbir fikrim yok.
Lora:
—Bence birilerine söylemeliyiz.
Tom:
—Kimse inanmaz ki.
Wentwort:
—Dev bir canavar mı?
Micheal:
—Size periler, cinler ve devlerin olduğunu söylemiştim.
Hermonie:
—Micheal kapa çeneni.
O sırada bir ses duydular.
“Veletlerin bunlar olduuna emin min?”
“Ah! Hee ye”
“Amanın! Şu velet çok büyücek”
“Argh! Amanın! Zaten hepiciii büyüg”
Lora:
—Bu sesler de ne?
“Argh! Amanın! Bizi dudular”
“Argh! Sizi salaglar”
“Amanın! Bütün gün buda beklemeceez demiii?”
“Argh! He yee. Adi cıgalım”
Birden odanun ortasında mavi derili, kızıl saçlı adamcıklar belirdi. Boyları yaklaşık on beş santimdi. Lora:
—Sizler de kimsiniz?
“Bizlere Nug Mug Furglu Halkı veyahut eccinni denir”
—Burada ne işinz var peki?
“Gecmisden ve gelcekden canavarlar bizim zamanımıza gelmeee başladılar. Bu insanlar ve eccinel icin büüg bi dehlige. Bu bölgede hic bi cadı, dev ya da cin olmadıgı icin birleri goruyucu olması gerek. Bu koruyucular iste sizlersiniz gari. Bölgecenizi savunmalı ve Kralçayı öldürmelisiniz gari.”
Tom:
—Kralça da kim?
“Bu dehlilenin dek sebebcezii.”
Lora:
—Peki Kralçaya nasıl ulaşacağız.
“Zamanlan öreneceniz. Şincik bizi dagib edin.”
Küçük mavi adamcıklar onları ormanın girişine götürdüler. Adamcıklar bir deliği göstererk.
“İşte biz burda yaşıyoz”
Lora:
—Bize isimlerinizi söylemediniz.
“Ben mini Jack. Bu iri Jack. Bu da Uçuk Ethan”
“Şu da Orta Boy Jack kadar iri diil ama Mini Boy Jack!ten İri Jack. Ve bu da Rob.”
Tom:
—Neden isimleriniz bu kadar uzun?
“Cüngü çok fağla Furglu ismi yok da ondan garski.”
“Şindi ergezin öüünde bölge goruculuu icin yemin edeceniz.”
Yemin töreninden sonra:
“Yetnekleriniz daa sona olcag.”
“Biz ep sizin yaınınzda olcaz. Bu arada ben Orta Rob.”
“Tabii bazı zamanlağ dışcazında.”
Lora:
—Nasıl yani?
“Görevde her zaman yancazında olmağa çalışcaaz emme her zaman oğda olmayabiliriz.”
Lora:
—Peki eğitmenimiz kim olacak?”
“Kendi eğitmeniniz kendiniz olcanız gari.”
Hermonie:
—Nasıl yani?
“Zamanıla öreneceniz.”
Tom:
—İlk görevimiz ne?
“Orta cıgan yaradıkları öldürmeg.”
Şaşırmış olan Lora:
—Mesela ortalıkta dolaşan o yaratık.
“Hangisi? Ortalıkta dolaşan o adar cok ve o kadar haylaca yaradık var kı.”
Lora:
—Şu dev olan siyah yaratık.
“Ahacıka da o.”
Hermonie:
—Yanlış mı duydum acaba? O dev canavarı biz mi yok edeceğiz?
“Yooo. Yağılış duymadın”
Tom:
—Ama nasıl?
“Aglınızla ve becerileriğizile. Hepiciğinizin iki, liderinizin üç yetenegi olcak gari. Zamanıla yetenekleriğiz coğalacak.”
“Bu gadar yeter gari. Sonaa gene göğüşüğüz.”
Birden bütün eccinniler kayboldu. Sadece Mini-Jack kaldı:
—İlk göreviniz başladı. Başarıklar…
Birden o da yok oldu. Aynı anda karşılarına dev bir solucan ya da ona benzer bir şey gördüler. Herkes yerinde çakılı kaldı. Solucan kuyruğunu öyle bir salladı ki Wentwort ağaca yapıştı. Lora dehşet içinde kalmıştı. Koşarak Wentwort’un yanına gitti ve elini tuttu. Wentwort’un iyileşmesini o kadar çok istedi ki Wentwort birden iyileşti. İlk yetenek ortaya çıkmıştı. Tom çok sinirlenmişti. O kadar çok sinirlenmişti ki bir taşı parçalayabilirdi. Dev yaratığa öyle bir tekme attı ki yaratık uçtu: İkinci yetenek...
Micheal bir köşede bekliyor ve olayları dehşet içinde izliyordu. O anda annesi acaba ne yapıyordu. Birden annesini gördü. Loragilin çiftliğine gidiyordu: Üçüncü yetenek…
Dev solucan Hermonie’nin üzerine atladı. Kurtulması için çok hızlı koşmalıydı. Birden o kadar hızlı koşmaya başladı ki canavardan kurtuldu: 4. Yetenek…
Tom koştu koştu ve yaratığa öyle bir vurdu ki okula giden yol kadar uçtu. Micheal annesine baktı. O tarafa geliyordu. Hemen balasına söyledi. Hermonie koştu, koştu ve karşısına bir ağaç topluluğu çıktı. Annesi buranın arkasındaydı. Eğer etrafından koşarsa annesi onu o kadar hızlı koşarken görebilirdi. Bu yüzden ormanın içinden geçmeliydi. Fakat bir ağaca çarpabilirdi. Hızlı düşünmeliydi: Uçmalıydı… Evet uçmalı… Birden havalandı sorunu çözmüştü.
Tom:
—Wentwort iyi mi?
Lora:
—İyi… Siz nasılsınız?
—İyiyiz.
Micheal:
—İnsanları görebiliyorum.
…
Hermonie:
—Geleceğiz. Tamam. Ben onları çağırırım.
Hermonie onlara doğru geldi:
—Uçabiliyorum. Bu arada eve geç kaldık. Hadi gidelim.
Birden Mini-Jack ortaya çıktı:
—Bravo. Başardınız. İlk görevi bitirdiniz. Artık daha zorlu görevler sizi bekliyor.
Tekrar kayboldu…
Bir Sonraki Bölüm:Kurtların saldırısı